Bugün sizlere bir komplo teorisinden bahsedeceğim. Komplo teorisi dediğime bakmayın, aslında iddia çok ciddi.

Bu iddianın sahibi İngiltere'de haftalık yayımlanan The Spectator dergisi. Dergi son sayısında, geçen yıl Suudi Arabistan'ın İstanbul konsolosluğunda öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ile alakalı ses kaydından bahsediyor.

Dergide yer alan habere göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner, söz konusu cinayet öncesi Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman'a Cemal Kaşıkçı'yı tutuklama izni vermiş.

Ayrıca dergi, ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi'nin söz konusu iddianın farkında olduğunu ve iddiaya ilişkin yeni bir inceleme başlatma planı olduğunu ifade ediyor.

Peki bunun Türkiye ile ne alakası var diye düşünebilirsiniz.  

Dergi haberin devamında Türkiye ile ilişkisini de şöyle anlatıyor; Türk istihbaratının Kushner ile Muhammed bin Selman arasındaki telefon görüşmesini yakaladığını ve AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'nin kuzeyinden çekilmesi için bu görüşmeyi kullanarak Trump'a baskı yaptığını, ifade ediyor.

Bu ciddi iddialar Beyaz Saray yetkilileri tarafından red edildi.  

Her ne kadar Beyaz Saray iddialar red etse de, bu iddiaları desteleyecek açıklamalar, NATO'nun eski üst düzey ismi Clark’dan geldi. CNN International “New Day” adlı programda,  NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler eski Komutanı emekli Orgeneral Wesley Clark’a, 'Erdoğan başkana şantaj mı yaptı' sorusu soruldu.  

Clark canlı yayında; “Suriye’den çekilma kararın herhangi bir stratejik gerekçesi yok gibi görünüyor. Ve eğer stratejik bir gerekçe yoksa, o halde bu kararın neden alındığını sormak zorundasınız. Tüm dünyada ve Ortadoğu'daki müttefiklerimiz, dostlarımız, Erdoğan'ın başkana şantaj yapıp yapmadığını sorguluyor. Bir diyet borcu ya da başka bir şey mi vardı? Bir insan neden böyle bir karar alsın ki? Çünkü tüm tavsiyeler bu kararın aksi yönde' şeklinde cevap verdi.

Cemal Kaşıkçı’nın cinayeti ile ilgili, Erdoğan o dönemde ses kayıtlarının ellerinde olduğunu ifade etmiş, ve bu cinayet ses kayıtları da, kamuoyunda çok tartışılmıştı.

Diğer taraftan Rojava’ya dönelim. ABD 5-6 yıldır müttefikimiz dediği, Onca silah ve eğitim yardımında bulunduğu YPG ile ilişkiler, normal seyrinde devam ederken, Erdoğan Trump arasında geçen bir telefon görüşmesinden sonra Amerika  Suriye’yi Rusya ve Türkiye’ye bırakarak çekiliyor.

Hiç kimse bu kararı bir mantık yada strateji ile açıklayamıyor.

Şimdi siz, yukarda saydıklarımızı, Cemal Kaçıkçı cinayeti, Rojava’dan çekilme kararı ile bir kez daha düşünün,  göreceksiniz ki taşlar yerine oturacaktır.